Sayın Yetkililer,

 

Basit Usulde Vergilendirme

Basit usulde vergilendirilen mükellefler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç; bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, yıllık gelir vergisi beyannamesi, diğer ödevler, ceza hükümleri ile Vergi Usul Kanununda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidir.

Dolayısı ile basit usulde vergiye tabi mükelleflerin en büyük avantajı “defter tutma” yükümlülüğüne tabi olmamasıdır.

 

Basit Usulde Vergilendirmenin Şartları

Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde, basit usule tabi olmanın genel şartları (bilfiil çalışma, kira bedeli gibi); 48 inci maddesinde ise özel şartları (yıllık alım tutarları, hasılat tutarları gibi) belirlenmiştir.

 

Gerçek Usulden Basit Usule Geçiş

Gelir Vergisi Kanununun 6322 sayılı Kanunla değişmeden önceki 46 ncı maddesinin 6 ncı fıkrası gereğince; gerçek usulde vergilendirilen bir mükellefin bir daha hiçbir şekilde basit usule dönmesine müsaade edilmemiştir.

6322 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinin 6 ncı fıkrası değiştirilmiş, basit usule tabi olmanın genel şartlarını ve arka arkaya iki hesap döneminde özel şartları taşıyan gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin yazılı talepleri üzerine, takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçmelerine 15.06.2012 tarihi itibarıyla olanak sağlanmıştır.

İşin, eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınacaktır.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler, hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmeyecektir.

Saygılarımızla

Gaziantep, 26.06.2012